Büyük Fethin 571. Yıl Dönümünü Tebrikle…

Boğazıyla sadece denizleri değil, kıtaları ve medeniyetleri de birbirine bağlayan İstanbul; sahip olduğu tarihi birikimi, işlek ticaret yollarıyla çevrili coğrafi konumu, binlerce yıllık kültürel mirası ve özellikle fetihten sonra medeniyete yön veren bir payitaht şehir olmasıyla; dünya kentleri arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir.

Her türlü kültürel, sanatsal, bilimsel ve iktisadî faaliyetleriyle Türkiye’nin sadece aynası değil, aynı zamanda lokomotifi de olan İstanbul’umuzun; genç ve dinamik nüfusu, onu dünyanın en enerjik şehirlerinden biri haline getirmektedir.  

“Eğer dünyada tek bir devlet olsaydı, başkenti mutlaka İstanbul olurdu.”

Napoléon BONAPARTE (Korsika 15.08.1769 - 5.05.1821 St. Helena‎)

Neredeyse İstanbul’dan her bahsedişte ve fetih yıldönümlerinde yaygın olarak kullanılan Napoléon’un bu sözünün bağlamı ve niçin söylendiği bilinmezse; tarihten pek bir şey öğrenilmemiş, tarih şuuru kazanılmamış olur. Napoléon bu sözü, öyle bir maksada binaen ifade etmiştir ki, İstanbul’u işgal de bu hedefe matuftur.

Avrupa’da neredeyse yenmedik devlet bırakmayan Napoléon’un, 1798’de Mısır’dan Suriye’ye doğru (Levant Bölgesi) başlattığı başarısız işgal teşebbüsünde, tam bir hezimetle yenildiği Akkâ Zaferi (Akkâ Müdafaası ve Zaferi  18 Mart - 21 Mayıs 1799) sonrasında, Cezzar Ahmed Paşa’yı (Stolaç, B.Hersek 1722 - 07.05.1804 Akka, zafer sırasında 77 yaşındadır.) kastederek “Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu'yu ele geçirebilir ve Paris’e İstanbul üzerinden dönerdim. Kader, beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı” demiştir. Hayalperest Napoléon eğer başarabilseydi; İstanbul merkezli, bir Fransız - Dünya Devleti kurmayı planlamıştı.

Büyük fethin 571. yıl dönümünde; zengin tarihî mirasımızla mayalanan yapısıyla, atalarımızın fedakârlıkları neticesinde, ayaklarımızı yere sağlam basarak yaşadığımız bu şehri fethederek bizlere emanet eden; başta Fatih Sultan Mehmed olmak üzere, bu uğurda mücadele veren “güzel ordunun” Mehmetçiklerine ve düşmana kaptırmamak üzere İstiklal Harbi sürecinde canlarını feda eden tüm şehitlerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şâd, mekanları cennet olsun…

Ahmet TÜFEKÇİ

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        Tarih Öğretmeni