Okulumuz, Uluslararası İlişkiler ve Tarih Kulübü olarak Tarih Öğretmenimiz Ahmet TÜFEKÇİ rehberliğinde, öğrencilerimizin; yaşadığı şehri ve çevresini daha iyi tanımalarını sağlamak adına, bu sefer yönümüzü Fatih’e çevirerek 18 Aralık 2024 Çarşamba günü, Edirnekapı semtine bir gezi gerçekleştirdik.

Gezi Mekân ve Alanları

▪ Tekfur (Porfirogenitus) Sarayı : Fatih ilçesi, Edirnekapı - Eğrikapı arasında, İstanbul kara surlarına bitişik inşa edilmiş olan saray; Geç Doğu Roma mimarisinin nispeten bozulmamış örneklerinden biri hüviyetindedir.Zamanı kesin olarak bilinmemekle birlikte, XIII. yüzyıl sonu XIV. yy başlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Doğu Roma İmparatorluğu’nun yönetim merkezi olarak da kullanılan Blaherne Saray Kompleksinden (Palace of Blachernae) günümüze ulaşan tek sağlam bölümdür. IV. Haçlı Seferi (1202-04→ 1261) sırasındaki Latin istilasında, çevresindeki yapılarla birlikte yakılıp yıkılan saray; fetih (1453)sonrasında onarılarak çeşitli maksatlarla kullanılmış ise de zamanla cam ve çini imalathanesinedönüştürülmüştür. Burada üretilen nitelikli çiniler, haklı bir şöhrete kavuşmuş ve önemli eserlerde tercihedilmiştir.İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2006’da başlattığı restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla;atölyelerinde üretilen çini, cam ve çömlek örneklerinin sergilendiği müstakil bir müze olarak şehrimizekazandırılmıştır. (https://www.tekfursarayi.istanbul/tr/tekfur-sarayi-muzesi)

▪ Kariye Camii Şerifi : Fatih ilçesi, Edirnekapı semtinde, hâlen ayakta duran Theodosius Surları’nayaklaşık yüz metre mesafede bulunan Kariye Camii (Hora Kilisesi/The Chora Church), tarihî ve mimarî özellikleriyle İstanbul’un anıt yapıları arasındadır. VI. yüzyıla kadar uzanan tarihî bir geçmiş anlatısındanbahsedilmekle birlikte inşa süreci, XI. yy sonu XII. yy başları olup son halini, IV. Haçlı Seferi (1202-04 →1261) sırasındaki tahribatın onarıldığı 1321’de kazanmıştır. Fetihten 58 yıl sonra (1511) camiye dönüştürülen mabet, 1945’te ulusal anıt ilan edilmiş ve 1948’deki Bakanlar Kurulu kararı ile müze hâline getirilmiştir. 75 yıl müze ve depo olarak kullanıldıktan ve restorasyonu tamamlandıktan sonra, Ağustos 2020’deki Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek tekrar cami olarak hizmet vermesine karar verilmiştir. Mimarî üslubu, mekân tasarımı, mozaik, fresk gibi bezeme öğeleri ve çeşitli dönem ekleriyle önemli bir tarihi mekân niteliği taşımasının yanı sıra D.Roma sanatının, en zengin örneklerinden birini teşkil etmektedir.(https://islamansiklopedisi.org.tr/kariye-camii , https://www.kariyecamii.com)

▪ Mihrimah Sultan Camii (Edirnekapı) : Edirnekapı semtini süsleyen en önemli mimarî eserlerden biri olan Mihrimah Sultan Camii’nin banisi Kanunî Sultan Süleymanın kızı Mihrimah Sultan (21.03.1522 İstanbul 25.01.1578) olup Mimar Sinan [Mimar Sinaneddin Yusuf b. Abdulmennan (Ağırnas 1488-90 -17.07.1588 İst.)] tarafından 1563-1566 arasında inşa edilmiştir.Dikdörtgen planlı caminin mihrap ve minberi taş işçiliği ile dikkat çekerken 37 m yükseklikteki kubbesiüçer kemere yaslanır; yanlarda ikişer sütun, sağ ve solda üç kubbe ve mahfelleri bulunur. Cami etrafında yer alan medrese, mektep, hamamlar ve türbeler (Burada Mihrimah Sultan’ın kızı Ayşe Sultan’ın kocası Semiz Ahmed Paşa ile diğer ailesi mensuplarının kabirleri yer alır.) ile bir külliye hüviyetindedir. 1999 depreminde hasar gören caminin 11 yıl süren restorasyonu 15 Kasım 2010 tarihi ile tamamlanarak yeniden hizmete açılmıştır. Aynı isimli bir cami de Üsküdar’da bulunmaktadır ancak Mimar Sinan - Mihrimah Sultan aşk hikayesi, bir şehir efsanesi olup hiçbir geçerliliği yoktur. (https://islamansiklopedisi.org.tr/edirnekapi-camii-ve-kulliyesi)

Derslerimizle birlikte İstanbul’u tanımak, öğrenmek için gezilerde buluşmak temennisiyle... 

18 Aralık 2024

Uluslararası İlişkiler ve Tarih Kulübü